Kulağa yürüyen ceset sendromu olarak da çalınan cotard sendromu dünya çapında oldukça nadir görülen ve tam olarak tedavisi bulunamamış sendromlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Cotard sendromunun derinlerine indiğimiz bu yazımızda bu nadir görülen hastalığın belirtilerini ve nedenlerini incelerken kesin bir tedavisi olmasa da tedavi yolları hakkında verdiğimiz bilgilerle yazımızı okuyan zihinlere ışık tutacağız.
Cotard Sendromu Nedir?
Cotard sendromu, yürüyen ceset sendromu olarak da bilinen sendromu yaşayan kişinin kendisinin öldüğünü, var olmadığını, çürümekte olduğunu veya vücudundaki bazı parçalarını ve organlarını kaybettiğinin sanrısal inancına sahip olduğu nadir bir ruhsal bozukluktur.
Cotard sendromu nadir görülen bir hastalık olmakla birlikte dünya çapında bilinen yaklaşık 200 adet vakası mevcuttur.
İlk olarak 1880 yılında tanımlanan cotard sendromu, aradan geçen yıllara rağmen hakkında çok az bilgi ve vakaya sahip olunan bir durum olma durumunu korumaktadır.
Cotard sendromunun mevcut durumu, altta yatan bir bozukluğun gün yüzüne çıkması olarak kavramlaştırılabilmektedir. Cotard, genellikle bir psikiyatrik sendrom olarak tanımlansa da geçmiş çalışmalara bakıldığında önceden var olan nörolojik bir hastalıkla arasında güçlü bir bağlantı olduğunu göstermektedir.
Cotard Sendromu Belirtileri Nelerdir?
Cotard sendromu belirtileri içerisinde genellikle olumsuzluk sanrıları vardır. Bu, cotard sendromunun merkezi semptomudur. Hasta genellikle kendi varlığını veya vücudunun bir parçasının varlığını inkar eder. Bu durumda cotard sendromu 3 evrede izlenir:
- Çimlenme Evresi: Bu evre cotard sendromunun henüz ilk evresidir ve sendrom daha çok yeni görülmeye başlar. Bu evrede psikotik depresyon ve hipokondri gibi belirtiler sıklıkla görülür.
- Çiçeklenme Evresi: Cotard sendromunun yavaş yavaş kişide oturduğu ve kişiyi etkisi altına aldığı evredir. Olumsuzlanma sendromu ve sanrılar tam olarak bu evrede gelişme göstermektedirler.
- Kronik Evre: Sendromun son ve en ciddi evresi olan kronik evrede, psikiyatrik depresyonla birlikte kişi şiddetli sanrılara da maruz kalmaktadır.
Cotard sendromunun diğer belirtileri ise şu şekildedir:
- Cotard sendromuna sahip kişiler diğer insanlara göre daha az sosyal olmak.
- Öldüklerini veya ölmekte olduklarını onlara söyleyen sesler duymak.
- Gebeliği reddetmek.
- Kendini aç bırakmak.
- Vücudunun bazı parçalarının olmadığını savunmak.
- Nihilizme kuvvetli bir inanç duymak.
- Hayatta olduğunu inkar etmek.
- Kendi kendine hareket etmeyi reddetmek.
Cotard Sendromunun Nedeni Nedir?
Cotard sendromunun nedeninin kesin bilinememesiyle birlikte genellikle beyni etkileyen bir nörolojik sorunun altında yatan neden olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sendroma neden olma durumu yüksek belirli durumlar şu şekilde sıralanabilir:
- Demans
- Epilepsi
- Migren
- Felç
- Parkinson
- Multipl skleroz
- Ensefalopati
Cotard Sendromuna Yakalanma Riski Kimlerde Vardır?
Cotard sendromu hemen hemen her yaşta ortaya çıkabilmektedir fakat birçok insanı 50’li yaşların başlarında etkilediği görülmüştür. Bu hastalığa sahip insanlarda öncesinde yaşanmış; depresyon, şizofreni ve madde bağımlılığı gibi sorunların olduğu gözlemlenmiştir. Çoğu yapılan testte cotard sendromuna yakalanan bireylerin felç, tümör, yaralanma gibi bir beyin hasarı geçirdiği de gözlemlenmiştir.
Cotard Sendromu Vakaları Nelerdir?
Cotard sendromu vakaları kısaca şu şekilde sıralanabilmektedir:
- Önemli travmatik bir beyin hasarı yaşayan bir bireye konulan cotard sendromu teşhisi sonrasında yapılan müdahaleler sonucunda ayakta tedavi için taburcu edilmiştir. Sonrasında yaşadığı kalıcı görme zorlukları sonucunda yapılan testlerde hasarın fazla olduğu tespit edilen hastada ilk travmadan sonraki birkaç ay sonra tanıdık yüzleri, yerleri ve nesneleri tanımakta zorluk çektiği gözlemlenmiştir. Bu esnada öldüğüne ve gerçeklik dışında olduğuna inanan hasta AIDS veya sepsis nedeniyle öldüğüne ve cehenneme gittiğine ikna olmuştur. İlerleyen zamanlarda nörolojik testler isteyen ve testlerinin sonucunda ölmediğine inanmaya başlayan hastanın gördüğü depresyon tedavisi ile bir ay içerisinde sanrılarının azaldığı gözlemlenmiştir.
- 2009 yılında hastaneye gidip birkaç defa ölmesine rağmen onu gömmeye tenezzül etmediklerini söyleyen yaşlı bir adama anksiyete, depresyon ve cotard sendromu teşhisi konulmuştur.
- 1996 yılında ağır bir motosiklet kazası geçiren genç bir adam kaza sonrasında öldüğüne inanmıştır. Tedavisinden sonra annesiyle birlikte Güney Afrika’ya yerleşen adamın öldüğüne dair düşünceleri daha da pekişmiştir çünkü cehenneme geldiğini ve ancak cehennemin bu kadar kötü ve sıcak olabileceğini söylemiştir.
Cotard Sendromu Nasıl Tedavi Edilir?
Cotard sendromu tedavisi; ilaç, bilişsel davranışçı terapi ve psikoterapi adı verilen konuşma terapisi türü ile gerçekleşmektedir. Bu tedaviler cotard sendromunu büyük ölçüde tedavi edebilmektedir.
Cotard sendromunu tedavi etmede kullanılan ilaçlar ise; antipsikotikler, kaygı giderici ilaçlar ve antidepresanlardır.
İlaç ve konuşma terapisinin olumsuz olduğu durumlarda ise elektrokonvülsif terapi (EKT) seçeneği tercih edilmektedir. EKT terapisi, beyne küçük akımlar göndermeyi içermektedir. Bu yöntem beynin kimyasını değiştirmekte ve bazı ruh sağlığı semptomlarına iyi gelmektedir.